EĞİRDİRGÖLSESİ.COM
EKİBİMİZ EĞİRDİR"İN HİZMETİNDEDİR
Kurtlar Vadisinin Hamide Ana’sı Eğirdir’de…
Kurtlar Vadisi PUSU Filminden hatırladığımız Hamit Rolündeki Yener SEZGİN’in annesi rolünde oynayan usta tiyatrocu Hamide ANA (Ferda İŞİL) bugün Eğirdir’deydi. Kurtlar Vadisi Pusu filminden ayrılan ve şimdi Atabey’de çekimleri süren Sakarya Fırat Dizisinde rol alan usta oyuncuyu Göl Sesi Haber Eğirdir’de Sönmez Restaurant’ta yemek yerken buldu. Editörümüz Kemal ERBEN’e 25 yıllık tiyatro ve sinema oyuncusu olduğunu söyleyen 66 yaşındaki sanatçı ilk oynadığı filmin ‘Manisa Tarzanı’ olduğunu söyledi. En son olarak Çağan IRMAĞIN ‘Dedemin İnsanları’ filminde oynadığını hatırlatan İŞİL, Eğirdir’i çok beğendiğini hatta Isparta’ya yerleşmeyi düşündüğünü belirtti. Eğirdir Altıngöl Otel’de kaldığını belirten İŞİL, muhabirimizin hiç unutamadığınız bir anınız varmı sorusuna, ‘Hayat Paylaşmaktır, benim köpeğim vardı, bahçeli bir evde oturuyorum İstanbul’da, köpeğim öldü, daha sonra kedilere mama vermeye başladım. Bir süre sonra bu mamaları kargalar ditm
BİSMİLLÂHİRRÂHMÂNİRRÂHÎYM
YanıtlaSilMuhterem Müslüman gardaşlarım! Gayri müslimlerin mdüzenlerini taklid ederek bir kaç yıldır Kutlu Doğum Haftasına İndirdik Kainatın Efendisinin, ve sebebi beşeri hayat kaynağını mevlidini byılın bir haftasına hapsedtik. Yazık: Üçyüz altmış beşgün altı saat bilmem kaç saniye bilmem kaç salise Mü'minin kutlu doğum anıdır. İnşaallah altın çağ geliyor her şey vahye müstenid olacaktır inşaallah. Dılayısiyle. Ol rebiülevvel ayın nicesi on ikinci gece isneyn gecesi. Doğdu ol sadeften ol sultanı din. Nura garkoldu semevatı zemin. ilanihaye. Her haftanın Pazartesi gecesi doum gecesidir. İslam alemine saadetler ve selametler gelmesine vesile olsun
Aziz okuyucular! İlâhi adaletin tecelli etmeğe başladığı şu mübarek günlerde: Abdullah birisi olarak, Merhum babamın 1950 den 27 mayıs 1960 a kadar demokrat parti ocak bucak başkanlığından dolayı 27 mayıs. 12 Mart, 12 Eylül silâhlı ihtilâllerini ve 28 Şubat postmodern darbesini, 27 Nisan Elektronik muhtırası adlı ihtilâlleri ve arada ki: takozları bizzat yaşamış birisi olarak. ALLAH’ü Tealâ’ya nihayetsiz şükürler olsun ki. Bu kahramanlığı kendinden menkul – Önce şunu açıklıyayım ki. İsmetsiz iffetsizlerce istedikleri yere çekmelerine fırsat vermemiş olayım. Asker benim. Ordu benden müteşekkildir, Asker ve ordu bu millettir. Fakaaat, güyâ başındaki, Aslında bunlar ayağımdaki bağlardır ya- işte bu hadu uşağı millet ve memleket düşmanı hainleri ima ile diyorum ki:- Bu milletin ceddi yani ceddimiz, Aç, cıplak, yalın ayak, imanından başka silahı olmadığı halde, Demirci Mehmet efeler, çakırcaslı Mehmet efeler, Şahin beyler, Çerkez ethem beyler ve benzeri çetebaşıların verdiği mücadele ile yedi düveli mağlub etti cephede. Fakat en son lozanda bu kazanılan zaferi hayim naum mağlubiyete tegabbül ettirip hempalarınada kabul ettirmiştir. Ve o günden bu güne yani düne kadar daha açık söylüyeyim 27 Nisan 2007 ye kadar kan kusturdular bu aziz millete. Dedik ki, kızılcık şerbeti içtik. Ama vakti merhunu geldiki 27 Nisan e muhtırası namı ile maruf efelik taslağı, gerçek efelere karşı yapılınca mukabil muhtıra ile cevablarını aldılar. Çünkü şapkayla kaçanlar, Birifing kokteyli içenler, postal yalamak için kanatsız uçanların yerine, Sinesini milletine açanlar, Milletin ölçüsü ile ölçüp biçenler, İlahinin havzından içenler vardı karşılarında. Sincanda milletin tankını millete dozer yapanlar, şimdi Sincandaki ceza evinin müdavimi oldular elhamdülillah. Fakat yetermi hayır, 1495 den başlayacak hesabın sorulması, 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylülün müsebibleride ki sadece silahlı guvvetlerle kalmamalıdır esasta silahsız kuvvetlerin umum kademeleri beşli çete, ve S.S.K. da 9 aylık torununu sigortalattıran ki artık diğer taallugatın durumunu siz tahlil ediniz. Hesabını vermelidirler. Bu aziz milletin servetini, Sunta ile, Çanta ile, maganda banka ile götürenlerin hesabının sorulması elzemdir. Ha birde şu nitekimin durumunu akıl almıyor nedenmi? Şöyleki: Mehmet efendi köyde vbir silah patlatsa karakolda sabahlara kadar dayak yer, yapmadığı fiilleri yaptım der ve kodesi boylar bunlar benim yaşadığım olaylardır kısaca anlatıyorum. Adam idamlık suç işliyor, ve itiraf ediyor – dengeyi sağlamak için bir sağdan bir soldan asmayıpta besliyecekmi idik- diyor. İhanetini itiraf ediyor. Mahkemeye çağırılınca , başı ağrıyor ve gatakulli yapıyorlar. Hani mevzuat önünde eşitti herkes, eşitlik kölelikte imiş ki: layüsellere dokunulamıyor. Bunlar ne kadar da katakulliliyseler de Asaleti külli İman sahibi Kadılar ve Müddeiumumiler var ALLAH’a şükür ki: Onların elinden kurtulamayacaklardır umumusi. Yeterki tutunulan hablullah bırakılmasın. Gönüle fermanın tesiri olmuyor ki: Natuk bulamasa da taşı muhatab alıyor ve başlıyor hasbûhale.
BİSMİLLÂHİ
YanıtlaSilBismillâh diyerek versen selâmı,
Sanma ha muhatab bulmaz İSLÂMİ:
Bahr-i hakikâtten çıksa kelâmı,
Nehri masivaya dalmaz İSLÂMİ.
Önceler söylenen şu söz ne güzel,
Mazlûm ah-ı alan, hazan da gazel,
Olup da yerlere düşünce, özel,
Kimliği, rütbesi kalmaz İSLÂMİ.
Söyleyene bakma, söyleten ALLAH (c.c)
Ah alanda iflah kesiktir vallah.
Muhayyersin demiş, akılla, billâh,
Kevseri içenler ölmez İSLÂMİ.
Seçilmiş-Mustafam güzeli Diler.
Gözde yaş gördümü sevinçle siler.
Bu zamana yadigârdır böyleler.
Şer’i yoldan gayri bilmez İSLÂMİ.
Yılanı delikten çıkarır, dili.
Asrı saadete bağlıdır hali.
Üstad Silleliyle beraber eli,
Tutmuş hablullahı, salmaz İSLÂMİ.
Birisi gözümdür birisi kaşım,
Bu iki cevherle doludur başım,
Birisi didemdir birisi yaşım.
Kederle sevinç bir olmaz İSLÂMİ.
Kudretten kurulmuş bu iki pınar.
Müştak gönüllere kevseri sunar.
Kökleri cennette bu iki çınar,
Namertlere gölge olmaz İSLÂMİ.
Ordan! gelmiş Mustafamın atası,
Mukaddes beldenin sırdır ötesi.
Şems misali Mevlânaya yetesi,
Bülbül, her çiçeğe gelmez İSLÂMİ.
Vahye mugayir olur ise bir iş,
Mümkünmü mecliste tuttursun dikiş.
Sıratı müstagiym şaşırmaz gidiş.
Hudusat-ı ka’le almaz İSLÂMİ.
Bunlar bende nesebdende ileri.
Dostlarımdır, nur memba-ı bireri,
Rabb’imden dilerim havzı kevseri,
Her sülün deryaya dalmaz İSLÂMİ.
Kim ektiyse hayatında bir tohum,
Nur atanlar devşirirler nur tohum,
Zakkum dikenlerde toplar kir tohum,
Zalimler cezasız kalmaz İSLÂMİ.
Firavunu seyret Nemrudu tanı,
Karundu, hesabsız servet sultanı,
Bünyede zerrece Müslüman kanı,
Bulunan harami olmaz İSLÂMİ.
Dilim acze düştü daha kelâm çok,
İsm-i Rabbdir, müşrikâna, SELÂM yok.
Malûm olduğundan hale ilâm yok.
Kötülüğü, kader bilmez İSLÂMİ.