Sen Biliyorsun
Sen Biliyorsun
Yine gözlerinden bir yudum nefes alıp sana yazıyorum. Bu gece yürek mürekkebiyle yazılmış onca karalamaya inat seni yaşıyorum satırlarımda. Sen ve ben, iki ayrı kentin sabahında aynı güneşle uyanan iki sevdalı. İmkânsızlığın içinde yokluğunun acı nefesinde "aşkı" soluyan iki yürek. Suyla ateşin geceyle güneşin birbirlerini sevmesi gibi imkânsız olsa da aldırma. Yağmuru dilenen kuru çöl toprakları gibi her sabah, Güneşi bekleyen kuru yaprak gibi akşam kızıllığında nefesini soluyorum. Öfke rüzgâr gibidir bir süre sonra diner ama birçok dal çoktan kırılmıştır.
Can diyorsun bana can, yana bildiğince
yan. Cehennem ateşi sönük kalmalı yüreğinde. Ne bir damla su oluyorsun ne
üflüyorsun. Geçmiş karşıma bitmemi izliyorsun.
Gül diyorsun bana gül. Gülden daha
dikenli olsun istiyorsun bu beden. Ne yaprağımı düzeltiyorsun ne güneşe
koyuyorsun. Geçmiş karşıma solmamı izliyorsun.
Dağ diyorsun bana dağ. Güneş bile
kıskansın ışığını. Ne yanıyorsun sıcağında ne eriyorsun. Geçmiş karıma her
akşam batmamı izliyorsun.
Sev diyorsun beni sev. Leyla kıskansın aşkını diyorsun. Ne Ferhat olup dağ deliyorsun. Ne de Mecnun olup çöl aşıyorsun. Geçmiş karşıma o dağları toz etmemi bekliyorsun.
Sev diyorsun beni sev. Leyla kıskansın aşkını diyorsun. Ne Ferhat olup dağ deliyorsun. Ne de Mecnun olup çöl aşıyorsun. Geçmiş karşıma o dağları toz etmemi bekliyorsun.
Ey kavgamdan büyük sevdam; ben bütün
dünyamı hayallerimi, kalbimi yalnız ve yalnız seninle doldurmuştum. Seni öyle
bir sevmiştim ki, kalbime sığdıramamış, benliğimin ve bedenimin her yerinde
hissetmiştim. Hala hiçbir şey değişmedi son nefesime kadar tek varlık
sebebimsin.
Kimseler Bilmesin: Sen biliyorsun...
ÖZCAN İŞLER
Yorumlar
Yorum Gönder