Kaderin ördüğü;" Ege Balık Ağlar"ı.

"Ege Balık Ağları" Eğirdir de bulunduğum 20 yıl süresince arada duyardım ismini ve sonrasında merdiven altı derme çatma bir işletme de bir grup insanın karşılıklı ayakta dikelerek elden ele uzattıkları iplikleri balık ağına dönüştürdüklerini hayel edip amatörce geçimlerini sağladıklarını hayel ederdim hep.Pazartesi gecesi "Eğirdir Göl sesi" editörü olan arkadaşım Celal,telefonda "Abi yarın sabah "Ege Balık Ağları" nı ziyaret edip çekim yapacağız,bize sende eşlik et" deyince,günümün boş olduğunu hatırlayıp yarı gönüllü yarı gönülsüz kabul ettim. Yarı gönülsüz diyorum çünkü orayı,biraz önce sözünü ettiğim gibi sıradan bir işletme diye biliyordum.Daha doğrusu öyle hayel ediyordum. Önyargıyı parçalamak atomu parçalamaktan daha zordur.sözüne artık itibar etmiyorum.Ege Balık Ağlarını görür görmez tüm önyargılarım bırakın parçalanmayı,parça tesirli bomba gibi önce patladı sonrasında görünmez oldu.

Eğirdir Göl sesi ve Hür Haber Gazetesi ekibini karşılayan şirket sahibi baba,oğul;Faik ve Nuri MANCAR ları görür görmez güleryüzlü,kendilerinden emin,mutavazi ve mesleki tecrübelerinin gözlerindeki ve sözlerindeki yansımalarına şahitlik edince; "Hiç abartısız söz konusu iş dünyası ise,bunlar çölde vaha" dedim içimden.Eğirdir Kovada yolunun birinci kilometresindeki bu tesis her haliyle uluslararası standartlarda.Yurtiçi kafes balıkçılık ağının üçte ikisinin bu tesisisten üretildiğini işitince burada herşeyin sıradışı olduğunun ilk sinyalini almıştım o anda.
Selanik düşüp ülke toprakları olmaktan çıkınca Mübadele ile oradaki Türkler Anadolu ya göçmüşler.Mancar ailesi de bu göçten sonra Eğirdir Yeşil Ada ya yerleşmiş. Orada balıkçılık yapmışlar bir süre, sonraki yıllar ailecek Antalya ya taşınmışlar.Sonra kader ağlarını örüp; 1997 yılında Mancar ailesinin oğullarını ve torununu Eğirdir de Balık Ağı imalatı ve ticaretine sürüklemiş.Küçük ölçekli bir aile dükkanından yola çıkan "Ege Balık Ağları" bugün bu alanda Yurdumuzun en büyük işletmelerinin arasına girmiş.Japonya dan donanımlı,son teknoloji balık ağı imal eden makinalar satın almışlar,Slovakya dan en iyi kalite ağ ipi ithal edip gözlerini sakınmaksının müthiş bir kararlılık ve cesaretle üç beş işçiyle atılmışlar bu işe. Neredeyse hiç el değmeden birinci sınıf kalitede üretilen ağlar kısa zamanda iç piyasa da itibar rağbet görünce, Ege, Akdeniz ve Doğu Anadolu da liderliği yakalamaları uzun sürmemiş. Ülkemiz ve tüm Avrupa da "Balık Ağı" denilince ilk akla gelen,bu alanda tekel ülke konumunda olan italya ya Türkiye den giden siparişler hızla azalınca, İtalyanlar bu işin sırrını araştırma derdine düşmüşler.Balık ağı ipliğinin ana merkezi olan Slovaklara açmışlar dertlerini. Türkiye den gelen talep azaldı, rakamlar böyleyken, böyle oldu amaa neden? demişler. İp tedarikçisi ülke "Türkiye de sizin kalitenizde tesis ile yine aynı kalite de ağ üreten "Ege Balık Ağları" isminde bir şirket var,bizden işlenmemiş iplik talep ediyorlar her geçen gün talepleri artıyor,ülkelerinde iyi piyasa tutturmuşlar" cevabını almışlar. İtalyanlar aldıkları bu cevapla tutuşmuşlar Türkiye pazarını kaybettik,bari Avrupa pazarını kaybetmeyelim in telaşına düşmüşler.Küçük ve şirin ilçemizde işini bu denli önemseyen ve kaliteden asla ödün taviz vermeyen bu şirkete ve sahiplerine saygı duymamak onları takdir etmemek mümkünmü?.Üç beş kişi ile başlayan aşkla tutkuyla büyüyen, iş ahlakıyla yoğrulan "Ege Balık Ağları" bugün onlarca işçiye kucak açmış.Hem işçiler, hem onlar, hem de ülkemiz kazanıyor.Ne mutlu prensiplerden taviz vermeyip işinin hakkını verenlere.Bu şirketimiz yakın gelecekte Avrupa pazarına açılmanın hesaplarını yapıyor şimdiden. Bu yolda Allah sizi utandırmasın ve bu azminiz diğer işletmelerimize örnek olur inşallah.Tam bir başarı öyküsü "Mancar" ailesinin hikayesi.İkinci nesil aile fertleriyle tanışıp,görkemli tesisi görünce "Demek ki istenince ve istemenin şartları kayıtsız,şartsız yerine getirilince bizde de güzel işlere imza atılabiliyormuş" Dedim içimden.Hislerim ve öngörüm beni yanıltmıyorsa bu aile ve şirketleri yakın gelecekte ilçemizin Avrupa iş dünyasında gururları olacak.Buradan sizin huzurunuzda bir kez daha teşekkür ediyorum "Mancar" ailesine,varlıklarıyla,başarılarıyla bizlere; "Uzak,imkansız diye birşey yoktur, yeteri kadar isteyip istememek vardır"a inandırdıkları için.
AHMET YETKİN

AHMET YETKİN