"Biz çağrılmadığımız yere gelmeyiz!
Yine gece ve ben her gece kıyısız düşünceler denizinde kulaç atarım bu saatler geldiğinde.Bir ada olmadı bir sahil ararım dermansız kaldığımda ama dedim ya kıyısız hem düşüncelerim hem de gece. Sabahlar olmasın derim hüzün verse de gece.Bilirimki insan hüzünle pişmeyince ulaşamaz menzile.İlerliyorum nereye, niçin yol aldığımı bilmeksizin ışıksız dipsiz gözüken gecenin içinde. Ben; "Yoruldum artık, ya bir sahil gözüksün ya da düşlerim dönsün gerçeğe!" dedikçe, boşluktan bir ses işitirim; "Köle kalmak mı derdin, efendi olmak,prangalarını kırmak isteyen sen değilmiydin?.O halde bu isyanın söyle kime?" Eriyorum zifiri gözgözü görmez ışıksız geceye dönüşmüş zaman suyunun içinde.Ayaklarımdan başlıyor erime.Ama gariptir acı duymuyorum artık her nedense.Hafifliyorum,gizli gizli karşı konulmaz bir haz duyuyorum aksine.Tükenişim kollarıma ulaştığında Tevhid aklıma geliyor medet dileniyorum ve o anda ..ben sizi ne unuttum ne de yalnız bıraktım..diyen ses ış ığa dönüşüp g...