Slovakya'da bir Ispartalı
Slovakya'daki Türk
kalesini gün yüzüne çıkarmak için kolları sıvayan Ispartalı Serhat Sezgin,
proje kapsamında ürettiği ve yürüttüğü projelerle Slovakya'da bir ilk
gerçekleştiriyor
Fundament (Sivil
Toplum Örgütü), Slovakya'nın Rimavska Sobota şehrinde, Osmanli
İmparatorluğundan kalan (Sobota Türk Kalesi) ismindeki kalenin kalıntılarını
tekrar gün yüzüne çıkarmak istemektedir. Rimava nehrinin kıyısında yer alan
kalenin büyük bir kısmı toprak altındadir. Projenin amacı gönüllülerinde
yardımı ile kalenin arkeolojik kazılarla kalıntıların temizlenmesi ve çevresini yenileyerek bulunduğu yerde bir
arkeo park oluşturulmasını sağlamaktır. Bu arkeopark Slovakya için bir ilk
teşkil etmektedir. Diğer bir amacıda kalenin bilinirliğini artırmaktır. Kurum
bu amaçlar doğrultusunda çok yoğun çalışmaktadır. İşte Slovakya için bir ilkö
olacan bu çalışmaya gönüllü olarak katılanlar arasında Ispartalı olan Serhat
Sezgin'de var. Sezgin, bu proje kapsamında önemli görevler üstlenmiş.
İşte, Slovakya'da
Türk Kalesi için gönüllü olarak çalışmalar üreten ve bunları başarıyla yürüten
Ispartalı Serhat Sezgin, Isparta'nın en güncel haber sitesi HABER2Dye konuya
ilişkin verdiği açıklamaları şöyle, "Sobota Türk Kalesi Fundement(STK)
için uzun soluklu bir proje. Bu yüzden buraya gelen gönüllülerin projede etkin
rol alabilmeleri için uzun vadeli gelmelerini sağlıyorlar. Ben projeye
01.Nisan.2012 de başlayarak bir yıllığına dahil olma şansı buldum. Projeye
giönüllü olarak başvuru yapıcağım zaman dikkatimi çeken ilk bilgi bir Türk
kalesi üzerinde çalışılması olmuştu. Bu beni çok heyecanlandırdı. Tarihi bir
konu üzerinde çalışmak ve ayrıca bu tarihin bize ait olması ayrı bir keyif
vereceğe benziyordu.
Gönüllü olarak
seçilip buraya geldikten sonra kafamda olan (gönüllülük) hakkındaki soru
işaretleri yavaş yavaş kaybolmaya başladı. Çünkü burada bulunan insanlar
özellikle ofiste çalıştığımız kişiler bana her konuda oldukça fazla yardımcı
oldular.
Proje hakkında ilk
çalışmam kale hakkında yazılmış Türkçe argumanları toplayıp ingilizceye
çevirmek oldu. Kale hakkında çok fazla Türkçe belge yok fakat bulabildiğim
bilgiler projeye önemli ayrıntılar ekledi.
Projede yürüttüğüm
bir aktivite de kurumun kurumsal kimliğini yeniden oluşturmak. Bu anlamda ilk
işim Fundament(STK) e yeni bir logo hazırlamak oldu. Sonrasında Sobota Türk
Kalesine bir logo hazırladım. Yeni - Dinamik ve Genç logolar, yeni yüzleri
temsil etti ve projeye enerji verdi. İçerisinde 4
dilde(ingilizce-Türkçe-Slovakça-Macarca) bilgi olan “KALE HAKKINDA„ (About the
Castle) isimli bir buroşür hazırladım. İçeriği kalenin tarihi hakkında kısa ve
önemli bilgileri kapsamaktaydı. Eski siyah-beyaz resimleri ve günümüz
resimlerini barındıran buroşür ilgi çekici oldu.
Projede diğer bir
görevimde faydası bulunabilecek kurum ve kuruluslar ile arada bir köprü
vazifesi oluşturmak. Bu anlamda ilk işim Košice Türk Büyük elçisi ile tanışıp
proje ¸zerine konuşmak oldu. Bu kalenin bilinirliği anlamında büyük bir adım
oldu. İlerleyen tarihlerde Bratislava Büyük elçisinide yürüttüğümüz proje
hakkında bilgilendirmek için ziyaret edeceğim.
Yürüttüğüm başka bir
faaliyette kalede yapılacak olan festivalin organizasyon faliyetlerini
planlamak. Türk kültürünün tanıtımı fırsatı olan bu organizasyonda planlar
hazırlarken, kendimide dahil ettim. Ahçılık meziyetimi kullanıp festival zamanı
Türk yemekleri hazırlıyacağım.
Şu anda kalenin wep
sitesi üzerinde çalışıyorum. 4 dilde (İngilizce-Türkçe-Slovakça-Macarca)
hazırlanacak. İçerisinde kale hakkında bütün bilgiler yer alacak. Gönüllü
bilgileri ve aktivitelerininde olduğu sayfada bizim çalışmalarımızıda
yansıtacak. Şimdi yoğun bir şekilde wep sitesinin bilgileri ve görselleri
üzerinde çalışıyorum.
Bu yürüttüğüm
faliyetler bana keyif verirken ayni
zamanda büyüt tecrübe kazanmama sebep oluyor. Ve bu benim için çok önemli.
Burada yaptığım
faliyetler slovak basınının da büyük ilgisini çekti. Buraya geleli 2 ay
olmasına rağmen, 3 yerel, 2 ulusal gazeteye, 1 ulusal magazin dergisine,1 yerel
ve 1 ulusal televizyon kanalına çalışmalarım hakkında roportaj verdim.
Haftada 4 saat
slovakça kursu alıyorum ve slovakçayı öğrendikten sonra projeye daha fazla
katkıda bulunabileceğimi umuyorum."
PROJE İLE İLGİLİ
HABERLERİN YER ALDIĞI MEDYA KURULUŞLARI
1-Hirek TV:
http://www.hirek.sk/video/20120512072846/Heti-hirosszefoglalo-2012-majus-12
2-Rimava Newspapper:
http://www.rimava.sk/spravy-z-regionu/dobrovolnici-z-turecka-hladaju-v-r-sobote-stopy-svojich-predkov/
3-Vas.Cas Newspapper:
http://vas.cas.sk/clanok/6089/turci-na-gemeri-hasan-a-serhat-zachranuju-turecky-hrad.html
4-Uj Szo Newspapper:
http://ujszo.com/napilap/regio/2012/05/24/torok-onkentesek-kutatjak-a-szabadkai-torok-varat
5-Pravda Newspapper:
http://spravy.pravda.sk/turecky-hrad-pri-rimavskej-sobote-objavuju-aj-turci-fyo-/sk_regiony.asp?c=A120601_153120_sk_regiony_p23
6-Život Magazine:
http://zivot.azet.sk/clanok/11537/navrat-turkov-ake-tajomstva-este-odhalia-v-sobotke.html
KALE TARİHİ HAKKINDA
KISA BİLGİ
Osmanlıların
hakimiyeti Slovakya‘da 143 yıl devam etmiştir. Rima Sonbat bölgesi 133 yıl
Osmanlı İmparatorluğuna dahil idi.
Kalenin yapımı Mehmet
bey‘in emri ile başlatılmıştır(1554-1555).
Sobotka kalesi, ilki
1554-1593 (40 yıl) ve ikincisi 1596-1686 (90 yıl) olmak üzere iki kez Osmanlı
hakimiyeti altına girmiştir.
Şehrin arşivinde
ikinci devreye ait 255 T¸rkÁe tarihi belge saklı bulunmaktadır.
Osmanlı Devleti, XVI.
ve XVII. asırlarda bug¸nk¸ «ekoslovakya‘ya ait bˆlgelerde bir kaç askeri zafer
kazandıktan sonra, güney ve doğu Slovakya‘nın oldukça geniş bölgelerini
hakimiyetleri altına almışlardır.
Osmanlı
İmparatorluğunun Slovakya‘ya girişi 1543
yılında Estergon (Esztergom) kalesinin fethinden sonra başlamıştır.
Osmanli
İmparatorluğunun Budin ile Eğri kalelerinin d¸şmesiyle bölgedeki hakimiyetleri
sona ermiştir.
Tarihi kaynaklardan
bilindiği gibi, Filek‘in (Filakovo, F¸lek) fethinden sonra civardaki 600 den
fazla, Uyvar‘in(Ersek°jv‚r, Nove Z‚mky) fethinden sonra ise 700 den fazla
kasaba ve köy Osmanlı İmparatorluğunun hakimiyetini kendi rızasıyla kabul
etmişlerdir.
Bu bölgelerde
kazanılan başarı Osmanlıların askeri üstünlüğüyle ve silahların zaferiyle
yeterli olarak açıklanamaz.
Bu başarının sırrı
Türklerin vergi sisteminde ve becerikli siyasi davranışlarında idi. Çünkü,
Osmanlı vergi sistemi Avusturya vergi sisteminden daha adil bir yapıya sahipti.
Yorumlar
Yorum Gönder