Eğirdir Gölü'nün Sesi

"Hayatımızın gerçek amacının mutluluğu aramak olduğuna inanıyorum. Gerçek mutluluğa ulaşmak Batı’da her zaman hasta edici, anlaşılmaz, ele geçmez bir şey gibi görülmüştür. Varlığımızın esas anlamı mutluluktur, mutluluğu aramaktır. Mutlu olmak için pek çok şeye ihtiyacınızın olduğunu düşünebilirsiniz ama ihtiyaç duyduğunuz o şeylerin çoğunun aslında eskiden zaten sahip olup sonradan kaybettiğiniz şeyler olduğunu pek fark edemezsiniz. Günümüzde evliliklerde bile mutluluğun sadece maddiyat olduğu zaman yakalandığı zannedilmektedir. Fakat bana göre hiç de öyle değildir. Yemez-içmez, kısa kısa cimrilikten ne yapacağını bilmeyen insanlar var etrafımda. Onlara tek bir söz söylüyorum, kefenin cebi yok, diyerek takılıyorum. dün bir sohbet esnasında hanımefendinin biri moraliniz bozuk, yazılarınızdan fark ediyorum, diyerek bana serzenişte bulundu, şehit olan canlarımızın, askerlerimizin hiçbirinin zengin çocuğu olmadığını savundu. Bende dedim ki zenginde olsa fakirde olsa yine aynı d

Dünyanın tatlı su göllerinden biri olan Türkiye’nin 4. Gölü Eğirdir Gölünde Eğirdir’li vatandaşlarımız bir yaz boyunca gölle iç içe yaşıyor. Kalkıpta Eğirdir’de Su Şenliği yapılması ne derece doğrudur. Bunu sayın Belediye Başkanı Osman Nuri ÖZMERAL’e sormak gerekir. Dışarıdan bir kaç ses sanatkarı gelmesi ve işin şova dönüştürülmesi bu sanatkarlardan daha güzel sanatkarları biz televizyonlardan ve internetten seyrediyoruz. Buraya verilen paralar Eğirdir’li vatandaşların cebinden çıkıyor. Bu paralarla Neden söz verdiğiniz Üniversite ve Yurtların yapımı için harcanamazmıydı?   Herşeyin başı Eğitim diyoruz, ama eğitim için gerekli olan maddi ve manevi çabaları göstermiyoruz. 1 Ay sonra kış gelecek, kışın Eğirdir üzerine ölü toprağı serpilmiş bir ilçe durumuna gelecek. Eğer Üniversite kurulsaydı, öğretim üyeleri ve öğrencilerden Eğirdir halkı ekonomik bakımdan asker gibi yararlanır. Biz daima ilerisini düşünmek mecburiyetindeyiz. Günübirlik düşünürsek Eğirdir halkı çok şeyler kaybede

Dünyanın her yerinde çekmeyen bir ulusal kanal olabilir mi?  Başkan Özmeral çok yakında çıktığı bir yerel televizyonda soruları çok rahatlıkla cevaplamış. Sayın Başkan kimseyi kandırmaya gerek yok, o soruları hazırlayan sizsiniz. Televizyon kanalına ücret verip o kanalda kendi sorularınızı yanıtlayan da sizsiniz. Madem o kadar hazırlık yaptınız. Eğirdir’e 2 Adet bölüm açıldı, bu bölümlerle ilgili Rektörü ve Senatoyu Eğirdir’e getirip bir de halka ‘okullarımız hayırlı olsun’, ‘Eğirdir Öğrenciye Doyacak’, sloganlarıyla halkı kandırdınız. Fakat şu ana kadar bir çivi dahi çakılmadı.  Peki bu soru size soruldu mu, bilmiyorum sorulup sorulmadığını, çünkü o adı geçen kanalı izlemedim. İzleyenlere sordum öyle bir soru sorulmadı dediler. O kanala çıkmak için kaç para verdin başkan? Bunu cebinden vermişsindir muhakkak. Fakat Belediyenin bütçesinden ödeme yaptıysan bu halk sana hesap soracaktır er veya geç. Dürüstlük kisvesine bürünerek yol aldığın bu gemi, mutlaka su alıyor bir yerlerind

HIZLI GEÇME Genç bir yönetici, yeni arabasının içinde kurulmuş, biraz da hızlıca, bir mahalleden geçiyordu. Park etmiş arabaların arasından yola fırlayan bir çocuk olabilir düşüncesi ile dikkatini daha çok yol kenarına vermişti. Bir şeyin yola fırladığını görünce hemen fren yaptı ama aracı durana kadar geçen mesafede yola çocuk fırlamadı. Bunun yerine, yepyeni arabasının yan kapısına büyükçe bir taş çarptı. Adam hızlıca frene yüklendi ve taşın fırlatıldığı boşluğa doğru geri geri gitti.. Sinirlenmiş olan genç adam arabasından fırladı taşı atan çocuğu kaptığı gibi yakında park etmiş olan bir arabanın gövdesine sıkıştırdı. Bunu yaparken de bağırıyordu: -Sen ne yaptığını sanıyorsun serseri? Bu yaptığın ne demek oluyor? O gördüğün yepyeni ve pahalı bir araba ve attığın o taşın mahvettiği yeri düzelttirmek için kaportacıya bir sürü para vermek zorunda kalacağım. Neden yaptın bunu? Küçük çocuk üzün ve suçlu bir tavır içindeydi. -Lütfen amca, lütfen kızmayın. Ben çok üzgünüm ama b

ŞÜKÜRLER OLSUN Şükürler olsun iktidar partili bir Belediye’ye Isparta  Ak Parti Milletvekili Süreyya Sadi BİLGİÇ ziyarette bulundu. ‘Söylem var, Eylem Yok’ başlıklı yorum-haberimden sonra telefonlarım susmadı, tebrik yağmuruna tutuldum. Bir arkadaşım ‘Ismarlama Yazı’ olarak belirledi bu yazıyı ben ona gereken cevabı verdim. 11 yaşından beri Anadolu’nun her yerinde kurşun puntolarla haşır neşir olan, Türkiye’nin dört bir yanında yerel gazete çıkaran ve baba mesleği yerel gazeteciliği sürdüren Kemal Erben hiçbir zaman ısmarlama yazı yazmaz bu böyle biline. Bir şeyler yazıp çiziyorsak oda kendi menfaatimiz için değil, Eğirdir menfaati içindir. Zaten makam mevki peşinde koşanlardan olsa idik, şimdi çok farklı yerlerde olurduk, yine bazı şeyleri menfaat için yapsaydık yine bir yerimizden belli olurdu. 1997 yılında ‘Her Şey Eğirdir İçin’ diyerek’ çıktığımız Eğirdir’e hizmet sevdamıza da sonuna kadar devam edeceğiz. Benim gazeteciliğim tarafsızdır bunu defalarca söyledim, ben

SÖYLEM VAR, EYLEM YOK!... Eğirdir gündemini uzun süredir meşgul eden Yeni Meslek Yüksek Okulları açılması ve Eğirdir’e yüzlerce üniversite öğrencisi kazandırılması kamuoyuna duyurulduğu ilk günlerde ilçemizde heyecan yaratmıştı. Aradan geçen zaman zarfında göründü ki bu iş o kadar da kolay değil. SDÜ Üniversite senatosu Eğirdir’de toplanmış Rektör Hasan İBİCİOĞLU ve Belediye Başkanı Osman Nuri ÖZMERAL toplantı sonrasında yaptıkları açıklamalar halkımızda çok büyük heyecan uyandırmıştı. Bu toplantının samimi fotoğrafları  Eğirdir meydanlarını süslemişti.  Eğirdir Hızırbey Camisinin caddeye bakan duvarlarında büyük boy ÖZMERAL ve İBİCİOĞLU’nun resimleri ve resimlerin altındaki ‘EĞİRDİR ÖĞRENCİYE DOYACAK’ sloganı halen asılı. Fakat görünen o ki  tüm bunlar reklam kokan hareketler. Biz Hür Haber Gazetesi olarak Sivil Toplum Kuruluşları ve olayla yakından ilgisi bulunan toplum önderlerine bu konudaki fikirlerini sorduk.                     Kamuoyunun ortak kanaati şuki; Ünive

Birlikte Rahmet, Ayrılıkta Azap Vardır… Sizlere bugün  birlik ve beraberliğin önemini vurgulayarak başlamak istiyorum. Dün Eğirdir Hızırbey Camii önünden geçerken yakaladığım bu fotoğraftan sonra bu köşe yazısını yazmaya karar verdim. Fotoğrafta bulunanların aslında birbirleriyle hiç ilgi ve alakası yok. Hızırbey Camii önünden geçerken Sönmez Restaurant Sahibi Cemil UÇAR camiden çıkıyordu, Abdullah DÜRÜS ise abdest almış camiye girecekti, tam o sırada Mehmet BASKAN  (Deli Memet) oradan geçiyordu, işte o anda üçünü bir araya getirip bu fotoğrafı çektim ve bu güzel olduğunu tahmin ettiğim köşe yazısı oluştu. Başlığını da Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır, diye koydum. Gerçekten bir toplumun, kalkınması, güçlü olması, lider durumuna gelebilmesinin temelinde; o toplumun insanlarının, sivil toplum kuruluşları, siyasilerinin, en önemlisi halkının birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmesinde yatmaktadır. Birlikteliğin sağlanmasında en önemli faktör ise, karşılıklı saygı ve s

                        EĞİRDİR’DEKİ OLAYLAR   Eğirdir’de meydana gelen istenmeyen bazı olaylardan sonra                                                                                                 Halkımız bilgi sahibi olmak istiyor.  Meraklarını saklayamayarak    Bizlere de doğal olarak olaylar hakkında sorular sorup,bilgi  Almaya çalışıyor .  Bilinmesi gereken bir nokta varki,  Adalet,Savcılar ve Hakimler herkesten Üstündür ,  Emniyete ve Adalete intikal etmeyen hiçbir olayın hakikati yoktur,  mahkemeye intikal etmeyen hiçbir olayı da  biz gazeteciler olarak yazamayız.  Suç işleyen cezasını çeker, Buna da adalet karar verir.  Duymak istediğiniz olaylar doğru olsa dahi,  mahkemeye intikal etmediğinden dolayı yalandır.  Yani Eğirdir’imiz huzurlu bir ilçedir. Toplumsal olayları, ailevi olayları gazetelere yansıtamayız.  Tabiki adalet karar verene kadar.                                                                                      

KEMAL ERBEN Çok yakında aramızda